İzmir'de 5 polikliniğimizle hizmetinizdeyiz

Sık Sorulan Sorular

Diş eti iltihabı ve  Diş etlerindeki sorunu nasıl anlarım?

  • Koyu kırmızı diş eti.
  • Ağız kokusu
  • Diş etlerinde şişme
  • Güçsüz dişeti
  • Diş kaybı.

Kullandığımız diş fırçaları nasıl olmalıdır?

Diş fırçası seçimi önemlidir. Fırça kılları aynı sırada tercihen düz yuvarlatılmış uçlu 3-4 demet, orta sertlikte olmalıdır. Fırçanın kıl paralelliği 3 ay içerisinde bozulduğu için değiştirilmelidir. Bu paralellik 1 ay gibi kısa bir sürede bozuluyorsa kişi dişlerini gereğinden fazla bastırarak fırçalıyor demektir. Dişler fırçalandığı halde problemliyse yapılan işlem eksik ve yanlış olabilir. Diş hekimi ile görüşülerek ağız bakım ürünlerinin nasıl kullanıldığının tekrar gözden geçirilmesi doğru olacaktır.

Çocuklarda ağız ve diş sağlığı hangi yaşta başlar?

Ağız ve diş sağlığı çocukluk yaşta başlamaktadır. Çocuklarda bademcik ve ağız solunumu, anormal çene gelişimine neden olabilmektedir. Bunun için tedavi edilmelidir. Çocuklarda erken diş kaybı, ısırma ve çiğnemede güçlük, ağızdan solunum, parmak emme, çarpıklık, çenede kayma, ses çıkarmada güçlük, çenelerin ileri geri konumlanması, diş sıkma ve gıcırdatma gibi problemlerden biri varsa en kısa sürede diş hekimine başvurulmalıdır.

"Çocukların dişleri neden çürür?"

Süt dişleri, normal dişlere oranla daha çok organik madde içerir. Bu nedenle çürümeye daha yatkındır, daha kolay ve hızlı çürür. Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen soğuk-sıcak hassasiyeti ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamazlar. Olayı, ancak dayanılamayacak kadar ağrı olması durumunda fark ederler, ki bu durumda çok geç kalınmış olabilir. Çocuklar, ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemezler. Çocuğun el becerisi, merakı ve ebeveynin tutumu, diş fırçalama alışkanlığını belirler. Özellikle annelerin sıklıkla yaptığı bir hata, emzik ya da biberonu şeker, reçel gibi gıdalara batırarak çocuklara vermeleri veya onları uyku aralarında şekerli süt, meyve suyu gibi gıdalara alıştırmalarıdır. Böylece, beslenme düzensizliğinden dolayı dişler çürümeye yatkın hale gelir.

Süt dişlerindeki çürükler tedavi edilmeli mi?"

Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açar. Bu dönemdeki tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok genel sağlık problemine sebep olabilir. Dolayısıyla, süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi edilmeli.

Süt dişleri çekilmeli midir? Çocuklar için nasıl bir diş fırçası seçilmelidir?

Süt dişleri daimi dişlere sürme rehberliği yapar, zamanından önce dişler çekilmemelidir.Süt dişinin erken çekimi, alttan gelen daimi dişlerde çapraşıklığa ve çene kemiği gelişiminde bozulmalara neden olur.Daimi dişler sürene kadar süt dişlerinin ağızda tutulması gereklidir.
Çocuğun ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçaları kullanılmalıdır. Sert fırçalar dişleri aşındıracağı için kullanımı uygun değildir. Eskimiş bir süpürgeyle süpürme işlemi nasıl yapılamazsa, eski bir fırçayla da dişler fırçalanamaz. Fırça kılları aşınır aşınmaz (Ortalama 3-6 ay) mutlaka değiştirilmelidir.


Alt çenede süt dişleri düşmeden gelen daimi kesiciler ortodontik bozukluğa yol açar mı?

Alt çene ön bölgede kesici süt dişler düşmeden kalıcı dişlerin geriden gelmesi çok sık karşılaşılan problemlerden biridir. Kalıcı dişler ağız içinde görüldükten sonra kök oluşumu devam eder ve uzarlar. Bu süreçte dilin etkisiyle dudağa doğru yer değiştirirler ve bu hareket de süt dişlerinin köklerinin erimesine ve sallanarak düşmesine yol açar. Eğer süt dişleri kalıcı dişler büyümesine rağmen hala sallanmıyorlarsa çekilmelidir. Her iki durumda da dişler ve çene büyüklüğü arasında ciddi bir boyut farkı yoksa ortodontik bir problem oluşmayacaktır.

Hamilelik döneminde diş tedavisi nasıl olmalıdır?

Hamilelik sırasında bebeğin organ gelişim evresi olan ilk üç ayda etkili diş tedavisinden kaçınılmalıdır. Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir, diş tedavileri için en uygun dönem bu dönemdir (Yani gebeliğin 4. 5. ve 6. ayları). Gebeliğin son üç ayı da ilk üç ay gibi hassas bir dönemdir ve acil olmayan diş tedavileri doğum sonrasına bırakılmalıdır.
Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini diş tedavisinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği bilinmelidir.

Hamilelikte diş tedavisi için anestezi yapılabilir mi?

Hamilelik esnasında birçok ilacın kullanılmaması ya da kontrollü kullanılması önerilmesine karşın, diş tedavilerinde kullanılan lokal anesteziklerin herhangi bir yan etkisi rapor edilmemiştir. Lokal anestezi kullanılmasında üretici firmanın önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir. Herhangi bir uyarı yoksa lokal anestezik kullanmada bir sakınca yoktur. Ağrı kesicilerden gebelik sırasında zararı olmayan türler kullanılabilir.

Antibiyotik kullanılabilir mi?

Antibiyotiklerden özellikle Penisilin ve türevleri  kullanımınının bebek için herhangi bir sakıncası yoktur.
Hamilelik döneminde zaten her tür antibiyotik kullanılamaz. Bebeğin dişlerinde renklenmelere neden olan antibiyotik grubu "tetrasiklinler"dir. Tetrasiklinler gebelikte kullanılmaması gereken antibiyotiklerdendir. Tetrasiklinler dışındaki antibiyotiklerin bebeğin dişlerinde renklenme yaptığı kanıtlanmamıştır.

Röntgen çekimi yapılabilir mi?

Bu dönemde tedavi için çok gerekli ise ağız içinden 1-2 film alınabilir. Her ne kadar diş hekimliğinde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktarı çok az ve karın bölgesine çok yakın değilse de gelişmekte olan bebeğin ışın almasını önlemek için mutlaka kurşun önlük kullanılması gerekir.
Zorunluluk yoksa bu işlem doğum sonrasına ertelenmelidir. 


Ağız ve Diş sağlığı konusunda en yaygın yanlış bilgiler neler?
En yaygın yanlış, hamilelikte diş tedavisi olmayacağı ve süt dişlerine dolgu yapılmayacağıdır. Diştaşı temizliğinin zararlı olduğu ve ağrı olmadıkça çürük tedavisine gerek olmadığı yanlış bilgilerdir.

Ağız ve Diş Sağlığında  Günlük bakımın 4 önemli adımı nedir?

Ağız diş sağlığımızı destekleyen günlük pratik önerileriniz var mı? Bunların dışında yapılması gereken günlük bakım nasıl olmalı?
*Tatlı şeyler yenildikten sonra en azından ağız çalkalanmalı ya da su içilmelidir.
*Asitli içeceklerin ardından diş hemen fırçalanmamalıdır.
*Günde 2 kez en önemlisi akşam mutlaka dişler en az 2 dakika çok baskı yapmadan fırçalanmalıdır.
*Buna ilaveten dişlerin ara yüzeylerinin temizliği için diş ipi, ara yüz fırçası ya da ağız duşu kullanılmalıdır. Diş fırçaları sıklıkla değiştirilmelidir.

İmplant tedavilerin önemi nedir?

Süt dişleri çürür ve erken dönem tedavileri yapılmaz ise erken diş kayıpları ile kalıcı dişlerde çapraşık olabilir, bu sebeple çocuklara diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması gerekir. Ayrıca düzenli diş kontrolleri yapılmalıdır. Dişeti hastalıkları bir çok hastalığa sebep verdiğinden tedavi edilmelidir. İmplant ve diğer protez tedavileri yapılmadan ağzın enfeksiyondan mutlaka temizlenmesi gerekmektedir.
Günümüzde implant tedavileri hem diş eksikliklerini hem de kemiği koruma açısından çok önemlidir. Ancak hastaların yapılan implantın menşeini ve markalarını mutlaka bilmeleri gerekmektedir. Estetik yaklaşımlar önem kazanmış zirkonyum, full porselen kaplamalar ve lamina dişler hastaları oldukça mutlu edecek sonuçlara ulaşmıştır.

İmplant tedavi süresi nedir ?

Diş ve kemik yapınıza göre belirlenen operasyon sekline gore toplam sure değişir.  Tedavinizin ilk aşaması implant tedavisidir, İkinci aşamada 3-6 ay arasında implantın kemiğe kaynaması beklenir ve sonrasında bir hafta süre içinde implantın üstüne gelecek porselenler yapılır.implant cerrahi bir işlem olup lokal anestezi altında yapılır ve tek bir implant uygulaması süresi 10.15 dakikadır. İmplantın başlandıktan sonra,bitimine kadar geçen süre sadece 3,4 dakikadır. Hasta bu süre içerisinde kesinlikle ağrı hissetmez bölge tamamen uyuşuk haldedir.2,3 saat içerisinde de uyuşukluk geçer. Hastamız 1 ,2 gün içerisinde kullanacağı ağrı kesiciyle bu süreyi rahatlıkla atlatır ve sağlıklı bir implanta sahip olmuş olur.

İmplant hangi durumlarda uygulanmaz?

  • Diyabet (şeker hastalığı) hastalığı,
  • Ciddi kalp ve damar bozukluğu,
  • Karaciğer ve böbrek yetmezliği,
  • Kan hastalığı (hemofili, lösemi v.b.),
  • Bisfosfonat ilaç tedavisi alan,
  • Kemoterapi veya çene kemiğine radyoterapi uygulaması gören,
  • Bağışıklık sistemi bozukluğu,
  • Alkol bağımlılığı olan hastalara implant yapılması uygun değildir,
  • Gece diş gıcırdatan kişilerde implant kırılmalarının sıklıkla olabileceği hatırlatılmalıdır,
  • Çocuklarda ve kemik gelişimini tamamlamamış kişilerde de implant yapımı uygun değildir.

İmplant hangi durumlarda uygulanır ?

  • Birden fazla diş eksikliğinde
  • Tam dişsizlik durumunda Tek diş kaybında
  • Estetik açıdan olumsuz bir görünümün yanı sıra işlevsel olarak çiğneme gibi fonksiyonları da yerine getirememe durumunda.
  • Sabit Protezin Avantajı nelerdir?
  • Mukoza desteğine gerek yoktur
  •  Doğal dişler kadar yer kaplar, daha fazla yere gereksinim yoktur.                                              
  •  Isırma kuvveti daha fazla sağlanabilir.                                                                                 
  • Kullanımı kolaydır.                                                                                                                                   
  • Estetiktir, yabancı cisim olarak algılanmaz.

  Sabit Protezin Dezavantajları nelerdir?

  • Endikasyon sahası daha dardır.
  • Yapımı için elverişli koşullar gereklidir. Dişlerin eğimli olmaması, yeterli destek diş olması ve bunların sağlıklı olması gerekir.                                                                     
  • Yapımı daha zordur ve daha pahalıdır.                                                                                        
  • Temizlenmesi için ulaşılması güç olan yerleri vardır.                                                                  
  • Diş etinde enfeksiyon oluşma ihtimali yüksektir.                                                                             
  • Tamiri hemen hemen olanaksızdır.                                                                                                         
  • Diş kesimi nedeniyle dişte madde kaybına neden olur                                                           
  • Herhangi bir destek diş çekildiğinde ilave olanağı yoktur

Sabit protez hangi durumlarda yapılır?

  • Genel olarak sabit protez yapımı, diş kaybı sebebiyle çiğneme fonksiyonu, konuşma ve estetiğin yok olduğu durumlarda,
  • Dişlerin abrazyonu (aşınması) halinde, değişen vertikal münasebet sonucunun düzeltilmesinde,
  • Ortodontik tedaviyle düzeltilemeyen anomali vakalarında,
  • Çekim sonucu, dişlerin yatay ve dikey yönlerde hareketlerini önlemede,
  • Diş kontaklarının kaybı ile, interdental paradonsiyumda beliren tahribat sonucu,
  • Diş statiği ve dinamiğinin bozulması halinde kullanır.

Sabit protez bakımı nasıl olmalıdır?

Sabit protez kullanan bireylerin dişlerini günde 2 kez fırçalamaları ve diş ipi kullanmaları dışında, protezlerin bakımı için özellikle boş dişlerin yerine gelen gövde bölümlerinin temizlenmesi amaçlı özel diş ipleri ve ara yüz fırçaları kullanmaları gerekmektedir. Sabit protezlerin bakımı düzgün şekilde yapılmazsa diş eti problemleri ağız kokusu gibi sıkıntılar kaçınılmaz olacaktır.

Protezlerin ömrü ne kadardır?

Protezlerin hayat boyu kullanımı söz konusu değildir, bunun sebebi de protezin destek aldığı canlı dokulardaki değişikliklerdir. Dokularda gerçekleşen bu değişiklikler sonucu protez bollaşır, düşmeye başlar, konuşmak ve yemek yemek zorlaşır. Belirli aralıklarla diş hekimine gidilmesi ve ortalama 6 ayda bir kontrol esastır. Böylece ortalama 5 yıl kullanım süresi olan protezleri iyi bakım ve kontroller ile daha uzun süreler kullanmak mümkün olacaktır.

Hareketli Bölümlü Protezler Nedir?  

Hareketli bölümlü protezler, metal bir iskeletle birbirine bağlı eksik dişlerinizin yerini dolduran dişler ve bunların bağlı olduğu dişeti rengindeki kaideden oluşan protezlerdir. Hareketli bölümlü protezler doğal dişlerinize kroşe adı verilen kancaya benzeyen metal yapılarla veya hassas bağlantı denilen aygıtlarla bağlıdır. Hassas bağlantılar genellikle kroşelerden daha estetiktir ve neredeyse hiç görülmezler . Doğal dişlerinize yapılacak kuronlar hareketli bölümlü protezinizin daha iyi uymasına yardımcı olur. Hassas bağlantılı protezler genellikle metal kroşeli protezlere nazaran daha pahalıdırlar.

Protezlerim farklı görünmemi sağlar mı? 

Protezler doğal dişlerinizin yerini olduğunca dolduracağı için görünüşünüzü belirgin şekilde değiştirir. Protezleriniz gülüşünüzü güzelleştireceği gibi yüzünüzün ve profilinizin daha dolu olmasını sağlar. Protezler yanak ve dudakları destekleyerek yüzün büzülmesi sonucu oluşan kırışıklıkları azaltacak ve daha iyi görünmenizi sağlayacaktır, ancak yaşın ilerlemesiyle artan fizyolojik kırışıklıkları ortadan kaldırmasını beklememek gere

Protezlerim konuşmamı değiştirir mi? 

Konuşma da yemek yeme gibi pratik gerektirir. Konuşurken protezleriniz ses yapıyorsa daha yavaş konuşun. Kelimeleri telaffuz etmekte zorlanıyorsanız yüksek sesle konuşun ve zorlandığınız kelimeleri tekrarlayın. Eğer konuşma probleminiz devam ederse mutlaka diş hekiminize başvurun.

Protez yapıştırıcılarını kullanmalı mıyım? 

Protez yapıştırıcıları iyi uyumlu protezlerinizin tutuculuğunu arttırmak için kullanılabilir. Dokularla uyumu bozulmuş, sürekli altındaki dokuları tahriş eden kötü protezlerle kullanımı doğru değildir. Bu, şikayetleri gidermeyeceği gibi şikayetlerin artmasına sebep olacaktır. Böyle protezlerin dokularla uyumunun yeniden sağlanması için astarlanmasına veya yenilenmesine gerek vardı.

Protezlerimin bakımını ve temizliğini nasıl yapmalıyım?  

Protezlerin de doğal dişler gibi her gün fırçalanarak üzerindeki besin artıklarının ve plağın temizlenmesi gerekir. Fırçalama, protezin temizliği açısından olduğu kadar ağız dokularının sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Fırçalama için protezlere özel hazırlanmış fırçaları veya yumuşak kılları olan diş fırçaları ile sabun kullanabilirsiniz. Temizlik için eczanelerde ve marketlerde bulabileceğiniz protez temizleyicilerini veya ultrasonik temizleyicileri de kullanabilirsiniz. Protezlerin cilasını bozabilecek sert diş fırçaları kullanmayın. Protezlerin temizliğinde fazla aşındırıcı içeren temizleyicileri ve çamaşır suyu gibi beyazlatıcıları kullanmayın. Protezler darbeye karşı dayanıksız oldukları için, düştüklerinde kolayca kırılabilirler. Bu nedenle protezlerin temizliğini bir havlu veya su dolu bir kabın üzerinde yapmak; düşüp kırılmasına karşı önlem olarak alınabilir. Protezlerin kullanılmadıkları zamanlarda kurumaması gerekir, bu nedenle protezler kullanılmadıkları zamanlarda temiz bir suyun içinde bekletilmelidir. Protezlerinizi kesinlikle kaynar suya koymayın; bu protezinizin şeklinin bozulmasına neden olabilir. Protezlerin dışında yumuşak fırçalarla dilin ve protezin altında kalan destek dokuların da fırçalanması ağız sağlınızın korunması açışından oldukça önemlidir.

Diş İpi Nasıl Kullanılır?

Doğru kullanıldığı takdirde, diş fırçasının ulaşamayacağı yerlerdeki; yani dişeti çizgisinin altındaki ve dişler arasındaki yerlerdeki plak yiyecek artıkları diş ipiyle çıkarılabilir. Plak birikimi, diş çürüğüne ve  dişeti hastalığına yol açabileceğinden, dişlerin diş ipiyle düzenli olarak temizlenmesi tavsiye edilir.
Diş ipinden maksimum fayda sağlamak için, aşağıdaki yöntemleri uygulayabilirsiniz:

  • Yaklaşık kırk santimetrelik diş ipi alarak, ipliğin büyük bir bölümünü orta parmaklarınızın çevresine sarın ve kullanmak için dört veya beş santimetrelik ipi açıkta bırakın
  • Diş ipini, baş parmak ve işaret parmakları arasında gerili tutarak, dişleriniz arasında nazikçe yukarı ve aşağı doğru hareket ettirin
  • İpliği tüm diş yüzeylerinde nazikçe gezdirin ve ipin dişeti çizgisini geçtiğine emin olun. Diş ipini zorlamayın, aksi takdirde hassas dişeti dokusu kesilmesi veya doku eizlmesiyle karşılaşılabilir
  • Dişten dişe geçerken diş ipinin temiz bölümlerini kullanın
  • Diş ipini çıkarmak için, ipliği dişinizden yukarı ve dışarı taşımak için aynı ileri geri hareketini uygulayın.

Hangi Tip Diş İpini Kullanmalıyım?

İki tip diş ipi bulunmaktadır:
1- Naylon (veya çok filamanlı) diş ipi
2- PTFE (tek filamanlı) diş ipi
Naylon diş ipi, mumlu ve mumsuz olarak değişik aromalarla satılmaktadır Bu diş ipi tipi birden fazla naylon telden oluştuğu için, özellikle birleşme noktaları sıkı olan dişler arasında aşınabilir ya da yırtılabilir. Daha pahalı olmakla beraber, tek filamanlı (PTFE) iplik, sıkışık diş aralarında bile dişler arasında daha kolay kayar ve yırtılmaya karşı dirençlidir. Doğru kullanıldığı takdirde, her iki diş ipi de, plak ve kalıntıları çıkarmak için uygundur.

Ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir mi?

Ortodontik tedavide kesinlikle yaş sınırı yoktur. Ancak yaşa göre tedavi planlaması ve süresi değişebilir. Son yıllarda tüm dünyada erişkin ortodontisi yaygınlık kazanmıştır. Özellikle porselen braketler kullanılarak estetik kaygıları da en aza indirmek mümkündür. Bazen de daha iyi protezler yapabilmek için proteze hazırlık amacıyla ortodontik tedavi yapılabilmekte, dişler proteze daha uygun hale getirilebilmektedir. Bu tür tedaviler kısa sürmekte, 4–12 ay içerisinde ortodontik tedavi bitmektedir.

Ortodontik tedavi ağrılı bir işlem midir?

Uygulama seansı ve ara seanslar kesinlikle ağrısız ve basittir. Ancak, teller ilk takıldığında yanaklarda yaralar oluşabilir. Bu yaralar 1 hafta içerisinde kendiliğinden geçer ve genellikle tekrar oluşmaz. Nadir durumlarda (braket kopması, telin kırılması, vb.) tekrar yara oluşabilir. Bu gibi sorunlar hekimin küçük bir müdahalesiyle giderilebilir. Ayrıca hastalara ilk seans ‘hasta mumu’ verilir ve hasta bu mumu telin acıttığı bölgeye yerleştirerek hekime gelene kadar geçen sürede oluşabilecek aşırı bir iritasyonu engelleyebilir. Bunun yanında teller ilk takıldıktan sonra ve ara seanslar sonrası dişler sıkıldığında ve sert şeyler yendiğinde dişlerde sızı oluşur. Ancak bu sızı 3-4 gün içerisinde kendiliğinden geçer.

Diş telleri dişleri çürütür mü?

Teller dişleri kesinlikle çürütmez. Tam aksine braketlerin yapıştırıldığı alanlar, altına bakteri giremediği için çürükten korunur. Ancak braketlerin etrafı daha çok bakteri tuttuğu için çürüme riski telsiz bir ağza göre daha çoktur. Ağız bakımı iyi olduğunda ve braketlerin etrafı ayrıntılı olarak temizlendiğinde bu risk ortadan kalkar.

Teller varken dişler fırçalanabilir mi?

Teller takıldıktan sonra dişler eskiden olduğu gibi rahatlıkla fırçalanabilir. Fırçalarken kopma, çıkma gibi riskler yoktur. Ancak daha ayrılı bir temizlik gerektiği için biraz daha dikkatli ve ayrıntılı fırçalamak gerekir. Bunun için özel olarak tasarlanmış ortodontik fırçalar ve ara yüz fırçaları kullanılabilir.

Teller takıldıktan sonra nelere dikkat edilmelidir?

Tellerin kırılmasına sebep olabilecek sert yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Elma, armut gibi sert şeyler ısırıp koparılarak değil, keserek yenmelidir. Özellikle erik, zeytin gibi çekirdekli gıdalar çekirdeğiyle ağza atılmamalı, çekirdeği dışarıda ayrıldıktan sonra yenmelidir. Asitli içecekler içilmemelidir. Sakız, lokum gibi yapışkan şeylerden uzak durulmalı

Ortodontik tedavi süresi nedir?

Ortodontik tedavinin süresi hastanın yaşına, problemin şiddetine ve yapılacak olan tedavi tekniğine göre değişir. Ancak hasta uyumu tedavi süresindeki en önemli faktördür. Eğer hasta randevulara düzenli geliyorsa, ağız bakımı iyiyse, braketler ve tellerini sık sık kırmıyorsa, verilen aparey, lastik, vb. düzgün kullanırsa minimum sürede tedavi tamamlanır. Planlama iyi yapıldıysa ve hasta da uyumluysa en şiddetli durumlarda bile tedavi süresi 2,5 yılı geçmemelidir. Ortalama tedavi süresi 1,5 yıldır. Diğer taraftan 1 yıl içerisinde biten tedaviler de vardır.

Ortodontik tedavi ile düzelen dişler tekrar bozulur mu?

Dişlerimiz ömür boyu hareketlidirler. Özellikle çiğneme kuvvetlerinin etkisiyle hiç ortodontik tedavi görmemiş kişiler de bile ileri yaşlarda dişler de çapraşıklık oluşabilir. Ortodontik tedavi sonrası ise dişlerin yeni pozisyonlarına alışması ve etrafında iyi bir kemik desteğinin oluşması uzun zaman alır. Bu yüzden teller çıkarıldıktan sonra tekrar bozulma riskini ortadan kaldırmak için pekiştirme işlemi yapılmalıdır. Bu amaçla dişlerin arkasına ince teller yapıştırılabilir, ya da hastaya takıp çıkarılabilen şeffaf plaklar verilebilir.


Dişlerimi Geceleri Sıkıyorum Sabah Uyandığımda Çenemde Uyuşukluk Oluyor. Tedavisi var mı?

Diş sıkmayı engelleyen gece plakları kullanılabilir. Bazı durumlarda çiğneme kaslarına yapılan botoks uygulamaları da etkilidir.

Dişim şişince antibiyotik alırım geçer

YANLIŞ

Dişimiz şiştiğinde hemen bir diş hekimine gitmeliyiz; çünkü en uygun tedaviyi hiç şüphesiz diş hekiminiz uygulayacaktır. Antibiyotik mutlaka gerekiyor ise, diş hekimi kontrolünde alınmalıdır. İltihaplı dişlerde sadece ilaç kullanılması yeterli değildir. Antibiyotik kullanılması ile sorun geçmiş gibi görünse de dişteki iltihap tam olarak iyileşmez; akut enfeksiyon kronik enfeksiyon haline geçebilir ve bir süre hiç belirti vermeden durabilir. Ancak bu dönemde, sorun sinsice ilerleyerek dişinize ve diş çevresine zarar verir; kısa süreliğine geçen şişlik ve ağrı bir süre sonra mutlaka tekrar eder. Bu nedenlerle, dişimizde bir sorun olduğunda mutlaka diş hekimine giderek nedeni öğrenmeniz ve gerekli tedaviyi yaptırmanız gerekir.

“Dişim apse yaptı, yapacak bir şey yok, çekilecek.”                                                  

YANLIŞ

Dişlerin bazen çekilmesi gerekebilir. Ancak dişin durumuna göre oldukça başarılı şekilde tedavi de edilebilir. Apseli dişler kanal tedavisi uygulaması ile tedavi edilebilirler. Bu tedavi yöntemiyle apse yapmış dişin kanal bölümü temizlenir, Ilaçlarla iltihap geçirilir ve kanal özel maddelerle doldurularak tedavi edilir.

Bir kez diş taşı temizliği yaptırdıktan sonra her zaman yaptırmak gerekir

YANLIŞ

Diş taşı temizliğinde diş yüzeyine ait olmayan maddeler (plak, diş taşı) temizlenir. Diş taşı temizliği yaptırmayan bir kişi dişleri üzerinde biriken diş taşlarını fark edemez ancak temizlik yaptırdıktan sonra birkaç gün fırçalanmayan dişlerdeki değişim hemen göze çarpar. Yani diş taşı temizliği yapılmış ya da yapılmamış olsun ağız ve diş bakımı yapılmadığı sürece diş taşlarının oluşumu kaçınılmazdır.

Dişleri fırçalarken diş etlerinin kanaması normaldir

YANLIŞ

Dişleri fırçalarken diş eti kanaması normal bir durum değildir ve diş eti iltihabının en önemli belirtisidir. Vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulması gerekmektedir

Ağız kokusu herkeste olur ve geçmez

YANLIŞ

 Diş çürükleri, diş eti hastalıkları, aftlar, uyumsuz ve kötü kullanılan protezler ve ağız kuruluğu, sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, bademcik iltihaplanmaları sonucu meydana gelebilir. Ağız kokusunun asıl nedeni olan yukarıda sayılan hastalıkların tedavisi yapıldıktan sonra ağız kokusu önlenebilir.

Dişleri 5 dakika boyunca fırçalayın

YANLIŞ

Süre artıkça diş etlerindeki baskı ve dişler üzerindeki aşınma direnci düşer. Bu nedenle uzun fırçalama önerilmez. 2 dakika ideal süredir. Son zamanlarda bu süre artırılıp 3 dakika gibi lensi edilse de edilse de bile bu ağız hijyeni iyi olanlar için geçerli değildi

Diş fırçalamaya başlamadan önce fırçanızı musluk altında suyla ıslatın

YANLIŞ

Diş fırçalamadan önce fırçanın kılları mümkün olduğunca kuru olmalıdır. Yeterli temizlik diğer türlü olamaz.

Mide sorunları yüzünden ağız kokusu olur

YANLIŞ

Ağız kokusunun yüzde 99’u diş ve dişetlerindeki problemlerden kaynaklanır. Bu nedenle bu tür problemlerde gastroenterologlardan önce bir diş hekimine görünmek gerekir.

Çocuklar yetişkinlerle aynı diş macununu kullanmalıdır

YANLIŞ

Çocuklar yetişkinlerle aynı macunu kesinlikle kullanmamalıdır, çocuk macunları erişkinlerden farklıdır. İçinde flour kullanılmaz. Çünkü çocuklar yutabilirler. Bu da onlar için zararlı olur.

Diş ipi kullanmak zararladır, dişlerini kanatır

YANLIŞ

Diş ipi kullanımı dişlerin ve diş etlerinin temizliği için çok ama çok önemlidir. Dişlerin temizliği için diş ipi kullanımı mutlaka gerekir. Diş fırçalamak diş yüzeylerini temizlerken, diş aralarında kalan plaklara sebep olur. Dişlerde var olan hafif çapraşıklıklar bu durumu arttırır. Diş fırçasının giremediği ara yüzleri temizlemenin tek yolu diş ipi kullanmaktır.

Kanayan Diş Etlerinin Daha Fazla Kanamasını Önlemek İçin Fırçalamamak Gerekir

YANLIŞ

Kanadığı için dişlerinizi fırçalamazsanız, bu bölgedeki iltihabın artmasına sebep olursunuz. Çünkü kanamalar çoğunlukla iltihap kaynaklı olur ve bu bölge fırçalanarak temizlenmelidir. Tabii sadece dişlerinizi fırçalamak  çözüm olmayabilir,  diş hekimine görünmekte de fayda var.

 

 


Diş çürüğünden korunma yönetemleri nelerdir?
Şekerli gıda ve içeceklerin sık tüketimi azaltılmalıdır. Florür içerikli diş macunları tercih edilmelidir. 6 yaşından büyük çocuklarda,yüksek risk grubunda,1000-1450 ppm’li diş macunlarının kullanılması çürük riskini azaltır. Düzenli ağız bakımı yapılmalıdır. Günde en az iki defa 2 dakika yaşa uygun diş fırçası ve diş iplikleri ile bakteri plağı tabakası dişler ve dişetlerinden doğru teknikler kullanılarak uzaklaştırılmalıdır. Düzenli diş hekimi kontrolleri gerçekleştirilmelidir.

Kanal tedavisi sonrası diş neden ağrır?
Kanal tedavisi sırasında dişin sinirleri alınmaktadır, bu yüzden kanal tedavisi görmüş bir diş, dış uyaranlardan etkilenmemektedir. Tedavi sonrasında ilk birkaç hafta hafif ağrı veya çiğnemede hassasiyet olabilir çünkü dişin de vücudumuzdaki her doku gibi iyileşmek için zamana ihtiyacı vardır.

Ağrı yapan her dişe kanal tedavisi yapılırmı?
Ağrıyan veya çürüyen her dişe kanal tedavisi yapılmıyor. Ağızdaki bakterilerden kaynaklı oluşabilecek hafif ağrı ile sinyal veren ya da hiç ağrı yapmayan bu çürükler ilk etapta sadece dolguyla tedavi edilebiliyor. Ancak tedavi edilmemesi durumunda bakteriler dişin özü denilen kısmına ilerleyerek iltihaplanmaya neden oluyor.  Bu durumda kanal tedavisi gündeme geliyor. İltihabın çok ilerlemesi halinde, şiddetli ağrı yaşanmasına karşın bu kişilerde kanal tedavisi mümkün olamıyorsa dişin çekilmesi gerekiyor.

Kanal tedavisi öncesi ve sonrasında mutlaka antibiyotik kullanmak gerekirmi?
Kanal tedavisi yapılacak dişin özünün canlı olduğu durumlarda, hastanın genel bir sağlık problemi, sistemik bir hastalığı yoksa tedavi yapılmadan önce antibiyotik kullanmaya gerek duyulmuyor. Ancak hastanın kalp kapak probleminin varlığı ya da organ nakli gibi nedenlere bağlı olarak bağışıklık sistemi yetersizliği ilaçları kullanıyorsa tedaviden önce koruma amaçlı antibiyotik kullanılıyor. Bu karar hekim tarafından veriliyor.

Tedavi başarısız olursa dişin çekilmesi gerekirmi
Kanal tedavisi tekrarlanabilen bir işlemdir. Tedavinin başarısız olduğu durumlarda, kanal dolgusu boşaltılıyor, kök kanalları tekrar şekillendirilip dezenfekte edildikten sonra tekrar doldurulabiliyor.